Hakkımda
İnsanın kendi hakkında bir şeyler karalaması çok zor, mülakatta gibi hissediyorsun. Hayır, hayır vazgeçtim, mülakatta karşı taraf soruyor sen cevaplıyorsun o zaman kendi kendine yazmaktan daha kolay bir hale bürünüyor. Böyleyken sanki psikologdasın karşı taraf seni dinlemeye odaklamış kendini ve senden bilmediği bir şeyler anlatmanı bekliyor. İşte bu sayfayı doldurmak böyle bir karın ağrısı. Bir an önce başlayalım, bir an önce bitsin.
Antalya’da doğmuşum bir temmuz ayında, hava hayli sıcak olunca gece doğma gereği hissetmişim sanırım. İlk okulu 4 farklı okulda okumuşum, ailemin tayin durumu falan yok yanlış anlaşılmasın okulların hepsi Antalya’da. Keza lise hayatımda Antalya’da. Sonra meşhur üniversite sınavı var. Ben o sınava Mavi’nin İSTikamet İSTanbul tshirtü ile girip üniversiteyi Ankara’da okuyacak çocugum. Hedef İTÜ Makine Mühendisliği. Haa neden mi makine; o sıralar Devrim Arabaları’nı yüksek dozaj almışım otomotiv sektöründe çalışıcam hedef belli, Mercedes-Benz. Neyse sınav oldu bittiye geldi hiç bir şey anlamadık, bir baktık sonuçlar açıklanmış. Türkiye’de sayısalda ikibin küsürüncüyüm, birden işin rengi değişti. Hiç İTÜ’nün adını anan yok, babam doktor ol diye tutturdu, annem puanına yazık etme endüstri ve ya elektrik yaz diyor, makine okumamı destekleyenler Boğaziçi ve ODTÜ olarak ikiye ayrıldı. Babam mühendis adam; mühendis olacaksan teknik üniversitede oku adam gibi mühendislik eğitimi al dedi ve konuya noktaya koydu ama bir parantez açarak; ‘Ben ekşi’de okudum, ODTÜ Makina dünyanın en zor 8. bölümüymüş ona göre’. Yani yazar burada diyorki; ileride gelip bana hiç yakarma kendi düşen ağlamaz. Biz aldık mesajı çıktık geldik Ankara’ya kayda. Okul başladı falan ama zor. Hatta zor değil çok zor. Babama söylüyorum, ben söylemiştim tıp okuyacaktın diyor anneme söylüyorum endüstri yazcaktın endüstri diyor, arkadaş herkes haklı valla. Ben de söylememeye başladım onlara, ben bu bölümü uzatmayayım 4 sene de bitireyim fazlası beni bozar dedim çıktım yola, malum bölümde kızda yok. Derken 4 sene sonra bir baktım mezuniyet konvoyu fotoğraf çekimi ve balosu. Göz açıp kapayıncaya kadar bitti demek isterdim ama genelde geceleri göz bile kırpmadan bitti. Aa ama okul bitmeden bir ay önce işe de başladım, kafa rahat okul bitecek iş aranacak işsizler kervanına katılanacak derdi yok. Yok yanıldınız, Mercedes-Benz değil, Philip Morris’teyim. Ters köşe oldu dimi? Ama ben daha makina 1’deyken recitation asistanına soru sorunca ‘Ben makina asistanıyım işletmenin asistanı filanca hoca’ demişti. İleri görüşlü adammış taa o zaman anlamış benden makinacı olamayacağını. Makina okurken organizasyon falan yapmaya başladık o zaman ilk partimiz ilk içki dahil 10 Tl’ydi. Hey gidi günler hey. En son okuldan ayrılırken arkama dönüp baktığımda 14 kişilik bir ekip vardı. Bir de sosyal medya’yla gayet seviyeli profesyonel ilişkimiz, 6 kişilik bir ekiple bana ve ekibime çok fazla şey katan süreçler geçirip, çok güzel işler koyduk ortaya bu küçük çaplı sosyal medya ajansımızda. Sahi biraz uzun mu oldu bu yazı? Buraya kadar okuyabilen olur mu ki? Buraya kadar okuyan olursa bir mesaj atsın cepten, bir kahve ısmarlayayım. Şimdi büyük hayallerim var, onları da gerçekleştirebilirsem bir gün, buradan sizinle paylaşırım, ya da kahve içerken konuşuruz kalanını madem buraya kadar okudunuz bir ayrıcalığınız olsun. Dışarda hafiften kar, Ankara eksilerde, pikapta Aşk Tesadüfleri Sever; bu koşullar altında bu kadar yazmam bile hayret verici. Evet, işte indik çocukluğuma sayın psikolog, benden bu kadar.
Güncelleme (Ocak 2018):
Kurumsal hayatta 4 senem bitmek üzere. Son dönemde Dijital Dönüşüm ve farklı bazı Dijital başlıklar üzerine çalışıyorum. İstanbul’da bir süre görev aldıktan sonra an itibariyle benzer bir konu üzerine Sırbıstan’da çalışıyorum, bir süre burada olacağım. Yolu düşen olursa kahveye beklerim, zaten bizden daha çok Türk Kahvesi içiyorlar ve baklavaya bayılıyorlar 🙂
Çok detaya girmeyeceğim ama dijital şeylerle haşır neşir olmak hoşuma gidiyor. Sosyal hayatımda da Dijital Gelişmeler ile alakalı güncel bilgileri yakalamaya çalışıyorum. Bir süredir odağımda mobil uygulamalar ve sanal(kripto) para birimleri bulunuyor.
Kendime not: Burayı zaman buldukça güncelle.
Güncelleme (Şubat 2020):
Ülke değiştikçe güncelliyorum sanırım burayı yalnızca 🙂 Bu sefer Filipinler’den bildiriyorum sizlere. Yeni ürünün lansmanı için Dijital ve CRM konularında destek vermek adına bir buralarda olacağım. Dijital anlamda hem şirkete çok şey katarken, yeni bir iş kültürü içerisinde de iyice pişeceğime inanıyorum. Haftasonlarını kendime ayırarak, sörf konusunda bolca yol kat etmek planlarım arasında. Dijital Product Creator kimliğimin iyice güçleneceği bir yıl öngörüyorum. Bu kimlik hem kişisel anlamda ilgi duydugum alanda kendimi beslememi sağlarken, hem de çok daha atik bir şekilde dijital alandaki yenilikleri şirketime kazandırmamı sağlıyor.
Yolu düşen olursa buralara mango Shake’ler benden!